Tarih Şahit Enver Şehit

Tarihin dönüm noktalarında bazı isimler vardır ki sadece yaşadığı dönemi değil milletlerin hafızasını da şekillendirir. Enver Paşa bu isimlerden biridir. Hatalarıyla,kararlarıyla ve en önemlisi Kahramanlıklarıyla Osmanlı'nın son dönemine damga vurmuş, vatan sevgisiyle dolu bir asker ve fedai olarak tarihteki yerini almıştır. Devrelerinin birçoğu gibi kökü Balkan Türklerine dayanan İsmail Enver, 4 Kasım 1881’de İstanbul’da doğdu. Harp Okulu ve Harp Akademisi’nden üstün başarılarla mezun oldu. Vatan toprağı işgal altındayken rahat koltuklarda oturmayı reddedip İmparatorluğun halini asla içine sindirmeyen Binbaşı Enver Bey 1908'de Makedonya dağlarına çıkarak Meşrutiyet ateşini yakmış ve Hürriyet Kahramanı olmuştur. Meşrutiyet sonrasında 23 Ağustos 1908’de Rumeli Vilayeti Müfettişliği başkanlığı görevine verilen Enver Bey, 5 Mart 1909’da ise Berlin askeri ataşesi olarak görevlendirilmiştir.
1911'de İtalyanların o dönem vatan toprağı olan Trablus'u işgal etmesinin ardından Enver Bey, İtalyanlara karşı bir gerilla savaşı yürütülmesi fikrini İTTİHAT VE TERAKKİ üyelerine kabul ettirdikten sonra Kolağası Mustafa Kemal Bey ve Paris Ataşemiliteri Binbaşı Fethi Bey gibi isimlerle bölgeye gitti. Yaklaşık 1 yıl süren mücadelenin ardından Balkan Savaşlarının patlak vermesiyle bölgeden ayrıldılar. Osmanlı, I. Balkan savaşından da hezimetle ayrılırken Bingazi'den gelen Enver ayağının tozuyla düşmanı Çatalca'da durdurmuştur. İttihatçıların kendi aralarında yaptığı ve Enver Bey'in de katıldığı toplantıdan hükûmeti devirme kararı çıkar ve 23 Ocak 1913 günü Enver Bey öncülüğünde Bab-ı Ali baskını gerçekleşir. Baskın sırasında Harbiye Nazırı Nazım Paşa, İTC Fedaisi Yakup Cemil tarafından öldürüldü akabinde Enver Bey, Hükumete istifa imzalattı ve padişahı ziyaret ederek M. Şevket Paşa'nın sadrazam olmasını sağladı. Böylece İttihat ve Terakki Cemiyeti iktidara gelmiş oldu.
O esnada II. Balkan savaşı patlak verir ve Enver Paşa komutasındaki Ordu 22 Temmuz 1913'te Edirne'ye girer, Bu gelişme üzerine saygınlığı artan Enver Paşa, ''Edirne Fatihi” unvanını almıştır. 14 Kasım 1914'te Fatih Camiinde okunan Cihad-ı Ekber ilanı ile devlet, resmen I. Dünya Savaşı'na katılmış oldu. Enver Paşa, ülke I. Dünya Savaşı'na girdikten sonra Harbiye Nazırı olarak askerî harekâtın yönetimini eline aldı. 3. Ordu'nun Doğu Cephesi'nde Rus kuvvetlerine karşı giriştiği Sarıkamış Kış Harekatı'nın komutanlığını üstlendi. Osmanlı ordusunun İngilizler karşısında yenilgiye uğraması ve müttefik Almanya'nın teslim olması üzerine Osmanlı Devleti'nin savaştaki yenilgisi kesinleşti. 14 Ekim 1918'de Talat Paşa kabinesinin istifa etmesinin ardından İngilizlerin İttihat ve Terakki üyeleri hakkında yakalatma emri çıkarmasından sonra partili arkadaşlarıyla birlikte yurdu terk etmek zorunda kaldılar. Rahat bir sürgün hayatı yaşamak yerine, Orta Asya’ya gitti, amacı büyüktü: Türk-İslam dünyasını tek bir sancak altında toplamak ve emperyalizme karşı yeni bir cephe açmaktı. Basmacı Hareketi ile Türkistan’da Bolşevik Sovyetlere karşı bir savaş başlattı. Yani her cephede, her dönemde olduğu gibi yine milletinin yanında yer aldı ve bir kurban bayramı sabahı 4 Ağustos 1922’de, Tacikistan’ın Belcivan bölgesinde Çegan Tepesinde bir Sovyet pususuna karşı çarpışırken şehit oldu.
Bugün Enver Paşa’ya bakarken onu tek bir gözlükle değerlendirmek haksızlık olur. Evet, hataları vardı. Ancak şunu unutmamak gerekir. Enver Paşa, Osmanlı'nın çökmekte olduğu bir dönemde vatanı için elini taşın altına koyan fedailerden birisiydi. O bir romantikti, ideallerinin peşinden giden bir ülkü eriydi. RUHU ŞAD OLSUN.
TARİH ŞAHİT ENVER ŞEHİT.