Kırım Tatarları veya Türkiye'de bilinen adıyla Kırımlılar, sayıları dünya genelinde 1.000.000'u bulan Türklerin Kıpçak boyuna mensup bir halktır. Kırım yarımadası ilk defa 6. yüzyılda Batı Göktürk Hanlığı tarafından fethedilmiş ve bölgeye ilk Türk yerleşimi de bu dönemde olmuştur. Birkaç kez el değiştiren Kırım, 11. yüzyılda Kuman-Kıpçak Federasyonu'nun (Deşt-i Kıpçak) bölgeyi fethetmesiyle bu tarih itibarıyla tamamen Türkleşmiştir. Kırımlılar 1783'e kadar muhtelif devletler kurmuş ve bölgede siyasi otorite sürmüştür. 1768-1774 Osmanlı-Rus Savaşı sonrasında Kırım'ın Ruslar tarafından ilhakıyla yarımadada 700 yıllık kesintisiz Türk hakimiyeti bitmiştir. Rus işgalinden sonra sayısız baskı ve asimilasyon politikasına uğrayan Kırım Tatarlarından 300.000'i henüz işgalin 20. senesi olan 1800 itibarıyla yarımadayı terk etmiştir. Ruslar Kırım'da Ortodoks halklara yeni yerleşim yerleri yaratmış ve Kırım'da Tatarca yer isimlerinin çoğu değiştirilmiştir. İmparatorluk dönemi boyunca adadan silinemeyen Kırım Tatarları, Sovyetler döneminde Mayıs 1944’te Sovyet lideri Stalin’in emriyle Kırım Tatarları, “Nazi işbirlikçisi” suçlamasıyla topyekûn sürgüne gönderildi. Kadın, çocuk ve yaşlı demeden yaklaşık 200.000 kişi hayvan vagonlarında Orta Asya’ya, özellikle Özbekistan’a taşındı; yolculuk ve yerleşim sürecinde on binlercesi soykırımda hayatını kaybetti. Soykırıma uğrayan Kırım Tatarlarının destalinizasyon dönemi ve Sovyetler dağıldıktan sonra Ukrayna döneminde topraklarına geri yerleşmelerine izin verilmişse de bu çağrı yeterli olmamış ve diaspora Kırımlılarının çoğu anavatanlarına geri dönmemiştir. Günümüzde bu geri dönüşler neticesinde Kırım yarımadası nüfusunun %25'ini Tatarlar oluşturmaktadır.
Bu internet sitesinde, kullanıcı deneyimini geliştirmek ve internet sitesinin verimli çalışmasını sağlamak amacıyla çerezler kullanılmaktadır. Bu internet sitesini kullanarak bu çerezlerin kullanılmasını kabul etmiş olursunuz. Çerez Politikamız